Hayatın içinden bir şeyleri paylaşabilmek için..
  Ünzile
 

Ünzile şarkısının hikayesi

                                 

     Aslında Ünzile Türk kadının hikayesidir. İnsan yaşamının hiçe sayıldığı yerlerin hikayesidir. Aysel Gürel de çaresizliği bu şarkıyla anlatmaya çalışmıştır. Sezen Aksu'nun ve Şebnem Ferah'ın yorumlarıyla ayrı bir anlam kazanmıştır ünzile...

    Aysel Gürel'e bu sözleri yazdıran Ünzile'nin hikayesi Aysel Gürel'in anadolu turnesinde mola verdiği bir köyde başlar, bu köyde Gürel ünzile ile karşılaşır. Biraz sohbet ettikten sonra Ünzile'nin hayatını dinler.
  
    Ünzile çok ufak yaşta evlendirilmiştir. evleneceği kişiyi görücüler seçmiş, birkaç koyun karşılığı isteyen kişiye ufak yaşta teslim edilmiştir. Ufak yaşta gördüğü baskıdan dolayı artık kendine çizilmiş kadere razı gelmiştir, olaylara ses çıkartamamaktır. Gördüğü baskı ve yaşam biçimi onu dünyanın sadece kötü olduğuna inandırmıstır.." aslında ünzile'nin hikayesi geri kalmışlığın hikayesidir.
 
      Hala anadolu'nun bazı bölgelerinde kız çocukları mal gibi alınıp satılmakta, bir ömür geçireği kişi başkaları tarafından seçilmektedir. Birde şarkıyı bundan sonra dinleyin, eminim daha bir anlamlı gelecektir; çünkü bu bir şarkı değil çaresizliğin haykırışıdır...


                                          



                                         
ünzile insan dölü
                                          on kardeş beşi ölü
                                          büyüdükçe un ufak
                                          ve gelirde görücü

                                          inci gibi dişi
                                          görücü bilir işi
                                          söğüdüm ağlar gider
                                          gün olur hatun kişi

                                          varmadan sekizine
                                          ergin oldu ünzile
                                          hem çocuk
                                          hem de kadın
                      
                                          12 sinde ana
                                          bir gul gibi al ve narin
                                          bir su gibi saydam ve sakin
                                          susar kadın unzile

                                          yagmuru kim döküyor
                                          ünzile kaç koyun ediyor
                                          dayaktan uslanalı
                                          hiç birşey sormuyor....

                                          korkar durur gitmez
                                          köyün en son çitine
                                          inanır o sinirda dunyanın bittigine

                                          ünzile insan dölü
                                          bilinmez nelere gebe
                                          sırların mihnetini
                                          yüklenipde beline


Alıntıdır...
 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Sarılsak ve aglasak,
Aglasak doya doya
Kimse görmese bizi,
Farkımıza varmasa..
Gözlerden ırak olsak,
Uzak düşsek herkese..
Yaşanan bu sevdayı
Düşürmesek dillere..
Ne sen bir söz söylesen,
Ne ben araya girsem..
Martı kanatlarında
Bir şiir bestelesem..
Dolaşsak Ankara'da
Kızılay'da dolaşsak..
Çıkıp Atakule'ye
Şehri biz selamlasak..
Sonra bir türkü gelse..
Bir türkü dilimize.
Tekrar tekrar söylesek,
Bırakmasak ellere..
'Beyaz giyme tanırlar,seni yolcu sanırlar
zaten bende talih yok seni benden alırlar...'
Salınarak yürüsek,
Yürüsek bulvarları..
Ama hiç büyümesek
Ürkütmesek kuşları..
Seni yolcu sansalar,
Beni tanımasalar..
İçimiz titriyorken
Bizi ayırmasalar..
Bedirhan Gökçe
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol